Fakat ”Ne değişti ki şimdi, 2 Ocak günü her şey aynı kaldığı yerden devam ediyor” dediğinizi duyar gibiyim. Hala Covid var, hala  burnumuzu kapıdan dışarı çıkaramıyoruz, üstüne üstlük bir de soğuk, kara kış bastırdı değil mi? Bozulan psikolojiler, giden sağlık, geçim gailesi, işten çıkarmalar, istifalar, kira ödemeleri, faturalar, aile sorunları, eşle olan problemler, susmak bilmeyen çocuklar vs vs.. Böyle  ardı ardına söylendiğinde ne kadar da iç karartıcı oldu, çok haklısınız…Fakat tüm bunlara  rağmen aslında hayatınızda bir sürü güzellik olduğunu bilmeye ve görmeye ne dersiniz?

Herkesin hayatında muhakkak ki kendine göre problemleri var elbette. Fakat sürekli söylenip sürekli şikâyetlenmek, size yarar yerine zarar getirecektir. Yine söylüyorum ve hep söyleyeceğim; “Hayata karşı ne kadar sert olursanız hayatta her şey size o kadar sert gelir, rüzgâr yüzünüze sertçe vurur geçer.” Çok basit bir şey söyleyeceğim size: Her sabah uyandığınızda ve her akşam yatarken, şükürle başlayıp günü şükürle sonlandırıyor musunuz? Ama öylesine değil, bütünüyle.. Hayatın keşmekeşi içinde çok basit ama etkili olanı,  şükretmeyi unutuyoruz. Aldığımız nefese, hissedebildiğimize, koklayabildiğimize, görebildiğimize, varlığımıza, var olduğumuza, kendimize, sağlığımıza, ailemize, eşimize , işimize.. vs vs.. Covid bize en çok sağlık için şükretmeyi öğretti sanırım. Peki ya diğerleri? Hayatımızda olan bütün güzellikler için tek tek şükretmeyi ne zaman öğreneceğiz? Güzellikleri ne zaman göreceğiz?

Mesela bir bakın bakalım hayatınıza neden sürekli borçlanıyorsunuz? Durun, hemen iç sesinizi tahmin edeyim “Aman canım sen de neden olacak hayat pahalı , kazancım az” dediniz ve farkında olmadan aslında ta en başından daha bütün yollarınızı kapadınız. Ne olmalıydı ? Nasıl düşünmeli ve olaya nasıl bakmalıydık? Önce kendinize şu soruyu sorun: “Hayr’ıma olacak şekilde daha fazla kazanç sağlamak için önümdeki engeller nedir?" Neden hep patinaj çektiğinizi düşünüyorsunuz? Yoksa anne ya da babanız da mı böyleydi… Ay sonunu getiremiyorlar mıydı? Parayı zor mu kazanıyorlardı? Yoksa siz de tüm bunlardan paranın zor kazanıldığını mı öğrendiniz? Kendinize bir de şu soruyu sorun: “Kazancımın ne kadarını kendime ayırıp ne kadarını ihtiyaçlar, ev giderleri ve zorundalıklar için harcıyorum”? Ne kadar sıkışık olursanız olun, para biriktirmeyi öğrenin. Paranızı hem biriktirip hem de doğru kullanabilirsiniz. Aslında konunun özü şu; düşünce biçiminizi, yaşam tarzınızı değiştirmek, olayları karşılama şeklinizde bir takım değişiklikler yapmak..Ahlanıp vahlanmak, söylenmek, sinirlenmek yerine daha yapıcı , çözüm odaklı ve ne istediğini bilen bir yapıda olmak.. Tabiiki de hemen öyle şıp diye bir anda gerçekleşmiyor bu… Yaşadıklarımız, anne / baba , kardeş, arkadaşlardan öğrendiklerimiz, çevresel faktörler, genetik kodlarımız, toplum bilinci vs tüm bunların hepsi bizi biz yapan değerler aslında.. Fakat bazen istemeden de olsa olumsuz düşünce kalıplarını da almış olabiliyoruz. Bunlar da bizim hayatımızda bir çok farklı noktada ilerlememize engel olabiliyor. Olumsuz blokajlarınızın kırılması, yerine yenilerini inşaa etmek çok mümkün, ancak siz isterseniz…

Unutmayın siz kendiniz için bir şey yapmazsanız, başkaları sizin için ne yapabilir ki?Güç içinizde, bunu farketmek için ya da birilerinin çıkarması için beklemeyin. Hemen, şimdi, şuan. Kalkın ve harekete geçin. Kendiniz için atmış olduğunuz en küçük bir adım bile hiç atılmamış adımdan çok ama çok daha iyidir.

Farkınızın farkına vardığınız sağlıklı, musmutlu, huzurlu günler dilerim.  

ThetaHealing Tekniği Uygulayıcısı

Dilşad KÖSEOĞLU