“Azıcık kendine öz güvenli ol kızım , ne bu böyle iyice koyverdin kendini” diyen annenizin sesi miydi yoksa o J Öz güven ,öz güvenli olmak, öz güven eksikliği, öz güvensiz çocuklar, gençler, yetişkinler, anne ve babalar ve dahası..

Öz ve güven aslında iki farklı kelime, bunlar size ne ya da neleri ifade ediyor ?  Öz güven esasında içinizdeki kendine güven duygusu , kendinize karşı duyduğunuz sevgi, saygı, veya da nefret, öfke, kin ve bunu nasıl ifade ettiğiniz ile  ilintilidir aslında.. Öz güveninizi kaybettiğinizi mi düşünüyorsunuz? Ne olmuştu da artık eskisi gibi değildiniz? Yoksa “o kadar öz güvenliyim ki dağları taşları yakar geçerim” mi diyorsunuz ? J Herşeyde olduğu gibi öz güven konusunda da ne azı ne de çoğu.. Ne zaman ve nasıl dengede olabileceğinizi biliyor musunuz?

Peki ya size şöyle birkaç soru sorsam; en basitinden kendinizi eleştirir misiniz ? Kendinize en çok hangi konuda kızarsınız? Hayatla hep kavga eder, söylenir misiniz? Her şey ya da herkes size karşı mı? Yoksa içinizdeki o minik kız / erkek çocuğu size küstü mü?  Ne oldu da kendi benliğinizi yitirdiğinizi düşündünüz? Bir düşünün bakalım ne olmuştu geçmişte.. Anneniz yemek yemiyorsunuz diye size bağırmış mıydı? Babanız yapamadığınız oyuncağı elinizden alıp “beceriksiz sen de” diyerek kendisi mi yapıverdi.. Ah bu hep kendinizi kanıtlamak zorunda kalmışlık… Karnenizde zayıf olduğunu görünce aileniz sizi başarısız olarak addedip kınayarak özgüveninizi mi kırdı ? Yoksa ilkokul öğretmeniniz miydi sizi herkesin önünde rencide eden.. “Sen zaten hiçbir şey yapamazsın, işe yaramazın tekisin, aptalsın sen” mi dedi? Bu sebeple sürekli başarma arzusuyla yanıp tutuşup sürekli başarısızlığı mı deneyimlediniz? 5-6 yaşlarındaydınız. Arkadaşlarınızla oynarken bir arkadaşınız sizi oyundan çıkardı. Diskalifiye oldunuz ve hayatınız boynca arkadaşlık ilişkilerinde belki de bu sebeple bir türlü doğru iletişim kuramıyorsunuz...Bahsetmek istediğim esasında şu: Çocukluk, gençlik, ergenlik .. Her ne oluyorsa o sıralar oluyor. En hassas olduğumuz, her şeyi yeni yeni kavrayabildiğimiz zamanlar ne kadar önemli, kıymetli.. Buradaki travmaları çözebildiğimiz vakit kendimizle de kavgamızı sonlandırma noktasında güçlü bir adım atmış oluruz. Sonrası ise aydınlık… Ne zaman ki içsel yolculuğunuzda kendinizle kavganızı sonlandırırsınız işte o zaman sizin için yeni bir serüven başlıyor demektir.

Korkmayın… Kendinize güvenmekten korkmayın. Kendinizi sevmekten, başarılı, mutlu, huzurlu, sağlıklı olmaktan korkmayın. Herşeyin altında bir şey aramaktan vazgeçin artık..  Evhamlarınızı bir kenara bırakın. Kaygı ve korkunun fazlası kişiyi depresif hale sürükler, hayattan zevk alamaz , mutsuz birer birey olmalarına sebep olur. Artık gün bugün.  Silkelenip yeniden öz güveninizi geri kazanmanın, küllerinizden yeniden doğmanın vaktidir.

O zaman sizi şöyle rahatça koltuğunuza alalım.

Kendinizle Tanışmaya, Barışmaya, İçsel Yolculuğunuza Hoş Geldiniz.

Uluslararası Sertifikalı Theta Healing Uygulayıcısı 

Dilşad KÖSEOĞLU