Esasında öyle beylik laflar etmeye gerek yok , şairin de dediği gibi “basit yaşayacaksın hayatı üstadım basit”…Ama günümüz şartlarında basit yaşamak bile artık lüksten sayıldığı için “buna ne mümkün” dediğinizi duyar gibiyim… Şu da değil ama: “Bu yaz neleri hedeflediniz,neler gerçekleşti ve gerçekleşmeyenler için neler yaptınız ?” Doğru soru ve yönerme bu değil , zira ben size çok farklı bir kanaldan yayın yapacağım  O halde başlıyorum , biraz beyin fırtınası yapalım sizlerle ne dersiniz?

Yazın rehaveti ve sıcağı geçip giderken sonbaharın serinliğiyle sizin içinize dolan hangi güzellikler oldu bir söyleyin bakalım. Bu noktada içinizde biten giden duygulara, düşüncelere, hislere ve yeni yeşeren oluşumlara bakmak en doğrusu sanırım. Neleri bıraktınız arkanızda ve hangi güzelliklere açtınız kalbinizi? Bıraktıklarınızı gerçekten bırakmak istediğiniz için mi bıraktınız yoksa zorunluluktan mı ? Bırakmanız gerektiği için kendi öz iradenizle bıraktıysanız ona diyecek sözüm yok. Ancak bir başkasının yönergesiyle ise o zaman bir durup düşünmekte fayda var. Açıkcası ben mesleğim gereği  swot analizini çok severim ve her durumda uygularım. Her durum değerlendirmesinde artılar ve eksiler neler bir göz atar, durum değerlendirmesi yaparım. Kritik kararlarda buna göre kendime ve hayatıma yön veririm. Size de naçizane tavsiye edebilirim, işe yaradığı aşikar. Şunu unutmayın; bu hayat sizin, dümenin kaptanı sizsiniz ve bu dünyaya bir kere geliyorsunuz.

Peki ya kazandıklarınız ya da yeni oluşumlarınız? Boşalan yerlere neleri , kimleri ya da hangi hisleri doldurdunuz? İçinizde neyi yeşerttiniz? Hayat içinde yaşayıp giderken yaşamınız muhakkak bir denge içinde olmalı ve bu şekilde ruhumuzu beslemeliyiz. O yüzden gidenin ya da bırakılanın yerine yeni harikalıkları çekebilmeliyiz ki denge içinde olalım. Size iyi gelen ne ya da neler oldu ? Özetle “iyi ki oldu, yaşadım,yaptım” dediklerimiz…

Yine iç ses yerini aldı  “Tamam da şimdi n’olacak , peki ya sonra?”

Ne olacak biliyor musunuz ? İç hesaplaşmalar başlayacak , kendi hayat hikayenizi belki de yeniden yazacaksınız.. Taviz verdikleriniz, sustuklarınız ya da susmadıklarınız, unuttuğunuz özünüz, içselleştirdikleriniz ya da özümseyemedikleriniz, kaygılarınız, korkularınız ya da özgüveniniz.. Hangisi ya da hangileriyse, artık derdiniz davanız o olacak. Kaybettiğiniz kendi benliğinizi tekrar oluşturmaya başlayacak, kendi yolunuza koyulmak için tekrar o emin adımları atmaya başlayacaksınız. Kimbilir belki sonrasında başkalarına da ışık olacaksınız. Şükür enerjisini daha çok yayacak ve hissedeceksiniz. An’ın değerini daha çok anlayıp dümeni kendi yolunuza daha çok kıracaksınız. Öz sevgi, öz saygı, öz değer ve öz farkındalığınız artacak bunun sonucunda özgüveniniz gelişecek. Bunlar yetmez mi sizce ?  Unutmayın hayat bir gün o da bugün.. Aklınızda bir çok soru işareti ve düşüncelere daldığınızı düşünerek çok sevdiğim bir şairin birkaç dizesiyle bu yazımı şuracıkta sonlandırıyorum.

Herşey Sende Gizli..

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün..

Can YÜCEL