İçinde bulunduğumuz bir yılın bitmesine şunun şurasında sadece 40 günden az bir zaman kaldı. Yaşadığımız durumlardan dolayı bu kalan az zaman bile bize çok uzun şu sıralar, hepimiz istisnasız bu yılın bitmesini dört gözle bekliyoruz. Bir yılı bitirirken hepimizin yaşadıkları durumlar, duygu halleri ve temenniler farklı olurdu. Kimimiz için iyi geçen sene, kimimiz için çok kötü geçiyordu ama bu sene hepimiz ortak bir duyguda buluşuyoruz. Kötü ,üzüntülü ve sarsıcı bir yıl' dın sevgili 2020 ve senin bitmeni sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu yıl tahmin ediyorum ki hepimizin  inanılmaz umut ve özlemle gelecek olan yeni yıl için çok sağlam dua ve dilekleri var. Buna eminim. Umut her zaman var hiç bir yere gitmiyor, bu yılda gördük ki umudun bittiği an da mucizeler çiçek açıyor.

Ne demiş şair ;

Bütün iyi kitapların sonunda

Bütün gündüzlerin butün gecelerin sonunda

Meltemi senden esen

Soluğu sende olan

Yeni bir başlangıç vardır.

Hepimiz bu yıl neler yaşadığımızı, sağlığımız için ne kadar çok dua ettiğimizi, bir çok imtihandan geçtiğimizi bir sürü tecrübeler ve  bir takım farkındalıklar edindiğimizi bir sürü ders çıkardığımızı o eski hayatlarımızı çok özlediğimizi biliyoruz.    O yüzden ki bütün bunları sıra ile anlatıp kendimize daha fazla mutsuzluk aşılamak istemiyorum. Bu yazıdan size geçen his güzel enerjiler olsun. Umudunuz hep yanıbaşınızda olsun. Yüreğinizde rengarenk çiçekler filiz versin. Dilinizden şükür ve dua hiç eksik olmasın.Herşey gönlünüzden nasıl güzel geçiyorsa öyle güzel olsun.

Bu sezon başında başlayan ve inanılmaz severek takip ettiğim ‘’Menajerimi Ara’’ dizisinin ilk bölümlerinde Çağatay Ulusoy konuk olmuştu ve aşağıda sizlerle paylaştığım sözlerinin etkisinden aylardır çıkamadım beynime kazıdım adeta sizinde hoşunuza gideceğini düşünüyorum nitekim o kadar doğru söylemiş ki işte buyrun;

‘’Günün sonunda en önemli şey sensin kendin. Çok sıkıldığında  daraldığında kaçabileceğin kendinle başbaşa kalabileceğin bütün sesleri uzaklaştırıp sadece kendi sesini dinleyebileceğin zamanlar alanlar yarat bu senin sana kendini kaybetmeme yöntemin olsun, o zaman çok mutlu olucaksın.’’

Aynen öyle benim yıllardır kendimi kaybetmeme ruh sağlığım koruma adına yaptığım ufak tefek şeyler var. Aslında ben, benim yoğun ve yorgun geçen hayatımı mutlu ve huzurlu kılan küçük detaylara yer veriyorum. Çok sıkıldığımda darlandığımda üzüldüğüm de benim de kaçtığım ve sakinleştiğim mutlu olduğum yerlerim vardı mutlaka nerde olursam olayım genelde  kendimi bir deniz kenarında bulurdum şimdilerde ise balkonda buluyorum komik gelebilir kulağa ama inanın o küçük alanda bile gözlerimi kapatıyorum elime o an beni en mutlu hissettirecek bir kupa sıcacık çay eşliğinde  nefes aldığımı hissediyorum sonra mı eve giriyorum çocuklarımın yanına dönüyorum. Balkon olmadı mı müziği açıyorum ya da dinlenme odama kaçıyorum mutlaka bir şey , bir şey yapıyorum. Bazen eğitimini aldığım da makyaj benim terapi alanım olabiliyor dudağıma sürdüğüm bir ruj ile o an  dünyanın en güzel kadını ben oluyorum şu an mesala  yazı yazıyorum kalemime dökülenler sizlerle buluşsun diye aynı zaman da bir o kadar terapi oluyor bana. Bir düşünün sizlerinde hayatınızı güzel kılan küçük mutluluklarınız vardır hayatınızda hadi çıkartın onları.

Ve kalın sağlıkla ve mutlulukla

Hayatı kiosklamaya devam edin