Yazıda Âhenk ve Renk sergisini hâlâ gezmediniz mi?
Vehbi Koç Vakfı’nca kurulan Sadberk Hanım Müzesi, Vakfın 50. Kuruluş yıldönümü vesilesiyle kitap sanatları ve hat koleksiyonundan özel seçkiyi Yazıda Âhenk ve Renk sergisinde sanatseverlerle buluşturuyor.
- 30-07-2019 12:30
Kitap sanatları konusunda uzman Prof. Dr. Zeren Tanındı’nın küratörlüğünü üstlendiği sergide nâdîde el yazması Kur’ân-ı Kerîm, dua kitapları, ferman, berat ve vakfiye gibi belgeler ile Osmanlı döneminin ünlü hattatlarının elinden çıkma Hilye-i Şerif, veciz sözleri ve duaları içeren hüsn-i hat levhalardan oluşan 200 eser yer alıyor.
“Yazıda Ahenk ve Renk” Sergisi, 22 Aralık 2019 tarihine kadar, çarşamba günleri hariç her gün 10:00-17:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.
Sergide yer alan eserlerden bazıları şunlar:
Kur’ân-ı Kerîm
Yazıda Âhenk ve Renk” sergisinde görülebilecek kıymetlerden eserlerden Kur’ân-ı Kerîm, Seyyid Ahmed b. Abdurrahman hattıyla 1201’de (1786-87) istinsah edilmiştir. Tomar biçimindeki eser, altın ve lâcivert zemine hatâyîler, rozet çiçekler, altın dallar ve minik yapraklardan oluşan hâşiyeli unvan tezhibiyle açılır. Siyah zeminli dar pervazı altınlı dal ve yapraklarla doludur. Tezhipli alanın üst kısmına bir kartuş, saz yaprakları, iri hatâyîler yapılmıştır. Üst ucuna, dışı vişne zemine altınlı çiçeklerle süslü, kılıf vazifesi gören bir deri eklenmiştir.
Sultan III. Selim’in tuğrası
1789-1807 arası Mîr Idris Ali tarafından hazırlanmış olan bu göz kamaştıran, inanılmaz ayrıntılarla bezeli levhanın siyaha boyanmış tahta zemininin ortasına Sultan III. Selim’in kâğıt oyma tuğrası yerleştirilmiştir. Hançere boşluğunda kesme kâğıttan havuz, havuzun üzerinde dört sütun üzerinde yükselen, asmayla kaplı bir çatı vardır. Asmadan koyu kırmızı üzüm salkımları sarkar. Havuzun fıskiyesinden fışkıran sular pırıltılı kâğıttan incecik şeritler halinde kesilmiştir. Balık yakalamak üzere havuzun kenarından suya sarkıtılan üç sopa da incecik şerittendir. Sanatkâr ismini tablonun sol alt kısmında altınlı kat’ı çerçeve içine ta‛lîk hatla yazmıştır.
Kadın Portresi
1580’lerin sonuna tarihlenen kadın portresi, İstanbul saray nakkaşhânesinde çalışmış olan Veli Can’ın veya onun çevresinden birinin fırçasından çıkmış olmalıdır. Siyah mürekkep ve fırçayla “kalem-i siyahî” denilen teknikte yapılmış tasvirde, kırda ayakta durmuş, elinde gül dalı tutan, şık giyimli bir kadın görülür. Kol ağzı kürklü uzun bir entari ve kısa kollu, yaka açıklığı kürklü uzun bir ceket giymiştir, belinde ucu püsküllü, altınlı tokaları olan bir kemer vardır. Sorguçlu bir başlık takmıştır. Portrenin üst kısmına 16. yüzyıl sonu Osmanlı üslûbunda tezhip yapılmıştır.
Delâ’ilü’l – Hayrât
Bağdatlı hattat Derviş Ali Talibzâde’nin istinsah ettiği bu Delâ’ilü’l – Hayrât’ta karşılıklı üç sayfada altın ve vişne rengi cetvel içine bol yeşil yapraklı pembe gül ve goncalarından oluşan buketler yerleştirilmiştir. Sayfalardaki büyük güllerin ortalarında nesih hatla Hz. Muhammed, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali’nin hilyeleri yazılıdır. Hilyelerin burada olduğu gibi üstat ellerden çıkmış gül tasviri üzerine yazılı örnekleri nadirdir.